ZEUGMA YA DA FIRAT SELEUKİA’SI

Zeugma antik kenti, Nizip ilçesinin 10 km. doğusunda Fırat Irmağının kıyısında bulunuyor.

Büyük İskender’in kurduğu imparatorluk, ölümünden sonra dört ayrı devlete bölünür. Bunlardan biri, generallerinden Seleukos’un (I.Seleukos Nikator) M.Ö. 321 yılında kurduğu Seleukos Devleti. I.Seleukos Nikator, daha önce Büyük İskender’in Fırat’ı geçtiği bu stratejik noktada, Fırat ırmağının batı sahilinde Seleukia adıyla bir kent kurar. Tam karşısında, doğu sahilde de karısı Apama adına izafeten Apamea adıyla bir kent kurar. Bu iki kent esasen bir askeri garnizon iken zamanla ticari yönden de büyük bir merkez haline gelir ve başkent olur.

Seleukia; Belkıs tepesinde yer aldığı için Belkıs adıyla da anılmakta. Fırat ırmağının en sığ yeri olan bu geçit yeri, daha sonra köprü ya da geçit anlamında Zeugma olarak anılmaya başlanmış. Kentin adı da Zeugma olarak değişmiş.

Amasyalı Coğrafyacı Strabon, Geographika adlı eserinde Fırat ırmağı kıyısındaki Seleukia (Zeugma) ve Apamea kentlerinden bahseder.

M.Ö. 64 yılında Roma konsülü Pompeius, Zeugma’yı Kommagene Krallığı içine dahil eder. M.Ö. 31 yılında ise, Kommagene Krallığının hakimiyetinden çıkarılmış ve Suriye eyaletine bağlı bir kent haline getirilmiş. Roma İmparatorluğunun 4. Skythia Lejyonu burada konuşlandırılınca, Zeugma büyük bir ticari merkez haline gelmiş ve nüfusu da 80.000 kişiye ulaşmış. Karşılaştırmak gerekirse, İtalya’daki Pompei kentinden çok daha büyük bir alana yayılmış. Büyük bir imar faaliyetine girişilmiş. Belkıs tepesinin Fırat ırmağına bakan yamaçlarına villalar inşa edilmiş. Askeri garnizonun at meydanı, Belkıs tepesinin batısında bulunuyor. Akropol’ün üzerine Kader Tanrıçası Thyke’nin heykeli de bulunan bir tapınak yapılmış. Bu tapınak halen toprak altında bulunuyor. Villaların önemli bir kısmı ve kentin çarşısı Birecik Barajının suları altında. Batı kıyısında bir villada kazılar devam ediyor. Villanın bir çok bölümü ve zemin mozaikleri açığa çıkarılmış durumda. Çıkarılan diğer mozaikler ve buluntular Gaziantep Müzesinde sergileniyor.

Ä°lgili resim Ä°lgili resim

Zeugma; Hellenistik ve Roma döneminden sonra Hristiyan (Bizans) ve İslam hakimiyetine girmiş. Şimdi ziyaretçilerini bekliyor.

GÖRSELLER:https://photos.google.com/share/AF1QipOQiv4jAjVs3Szac4c_Ta1Y5_0H-o9GIiJsQcakwRpgtjgsnn8yXi2zPOi-clo3mA?key=QU1pdnpUcXplSElucWJYRlBPUzR0SjdMWVY4a0N3

 

4 comments

  1. […] İlk kent plancısı olarak kabul edilen Hippodamos tarafından ızgara (grid) sisteminde planlanmış, Efes antik kenti. Her ne kadar, M.Ö. 4500 yıllarında, İndüs vadisinde ızgara sistemiyle kurulmuş Mohenjo-Daro kenti olsa bile. Aslında, Tunç çağından beri yörede yerleşimin olduğu biliniyor. Efes (Ephesos); Cayster (Küçük Menderes) ırmağının denize kavuştuğu yerde, sağladığı liman hizmeti nedeniyle ticari ve siyasi bir merkez haline gelmiş İon ve sonrasında Roma kentiydi. Küçük Menderes ırmağından ayrılan kanal, neredeyse kentin içine kadar giriyor. Arkadiane caddesi; limanla antik tiyatroyu ve agorayı birbirine bağlıyor. K.Menderesin taşıdığı alüvyonlar, kanalı ve çevresini doldurmuş, liman hizmeti ve ticaret sekteye uğrayınca, 250.000 nüfuslu Roma’nın doğu vilayetlerinin başkenti Efes, önemini kaybetmeye başlamış. Kentin merkezine, insanların sosyal faaliyetlerini gerçekleştirebilecekleri ortak kullanımı olan binalar yerleştirilmiş. Antik tiyatro, Celsus kütüphanesi, Agora, Hamam, Gymnasium, Hadrianus tapınağı gibi. Kentin koruyucusu Artemis’e adanmış tapınak, kent surlarının dışında bulunuyor. Sanki, kenti uzaktan gözleyen ve kollayan bir anne gibi. Kent; limandan itibaren yükselen Arkadiane ve Curetes caddelerinden oluşan bir aks üzerinde, Panayır dağı ile Bülbül dağı arasındaki vadiye, aks boyunca ortak kullanımları olan binaların yerleştirildiği bir form içermektedir. Konut alanları, bu aksın dışında ve çeperlerde yer seçmiş. Hemen hemen her kentin yaşamında olduğu gibi, gelir artışına bağlı sosyal tabakalaşma sonucu oluşan elit grup için, Celsus kütüphanesinin hemen önünde ve Bülbül dağına bakan yamaçta, Yamaç (Teras) evler yapılmış. Anadolu’da, hellenistik dönemin kentlerinde bu durum pek olağan değil. Yamaç evlerin benzerlerini, Fırat ırmağının kıyısındaki Zeugma (Selekuia) kentinde de görmüştüm.https://danyalasik.wordpress.com/2018/05/13/zeugma-ya-da-firat-seleukiasi/ […]

    Beğen

Yorum bırakın