PANELLİNİON CAFE, MİDİLLİ

Midilli adasının merkezi olan Mytilene kentinin kordonunda denize bakan çok özel bir bina var, Panellinion Cafe.

Panellinion Cafe, 1916 yılında açılmış ve bu mekân Midillili politikacıların, entellektüel kesimin, sanatçıların, yazarların buluştuğu bir yer olmuş. Politik değişimlere şahitlik etmiş. Bir ara kapanmış olmasına rağmen, Michailides ailesinin restorasyonu ve işletmesi ile eskiyi de yansıtıyor. Cafe içindeki balkon, teatral ve müzikal gösteri amacıyla da kullanılıyormuş. Haziran 2018 tarihinde bir kahve içtiğim Panellinion Cafe, maalesef Michailides ailesi ile mülk sahibinin kira konusunda anlaşamamaları sonucu, 19 Mayıs 2022 tarihinde, Michailides ailesi bavuluna doldurduğu anılarıyla Panellinion Cafe’yi terketmiş. Ağustos 2023 tarihinde gittiğimde kapısında kilitle karşılaştım.

Panellinion Cafe; Midilli adasının merkez kenti Mytiline’nin limanında, kordon üzerinde bulunan eski bir Osmanlı binası. Osmanlı döneminde Ziraat Bankası binası olarak kullanılmış. İçindeki tek sıra kolonların taşıdığı yüksek tavanlı bu taş binanın duvarları Mytiline kentinin eski fotoğrafları ile süslü.

Kordona açılan ana kapının tam karşısında arka sokağa açılan bir kapısı da var. Girişte sağ taraf bar olarak düzenlenmiş. Duvarda içki rafları, önde üzerine ayaklı lambalar yerleştirilmiş ahşap, uzun bir banko.

Mekân içinde masalar ve etrafına yerleştirilmiş, deri kaplı koltuk ve sandalyeler. Tavandan sarkan avizeler banko üzerindeki lambalarla uyumlu ve mekânın havasını (ambiyans) tamamlıyor. Kafenin tüm havasını iç balkondan izlemek de güzel. Kordona çıkan kapının önüne konulan masalardan limanı izlemek de keyifli. Bu kafede pasta, tatlı, kahve, alkollü içecekler, fast food gibi yiyecek ve içecekler sunuluyor.

Sonuç olarak, sıcak bir yaz gününde Panellion Cafe’de serinlemek ve bir kahve içmek, ya da tatlılarından tatmak çok keyifliydi. Ama, maalesef şimdi kapalı. Umarım, yakın gelecekte açılır ve müşterilerine keyifli anlar yaşatmaya devam eder.

Bir başka yazımda buluşmak üzere esen kalın sevgili dostlar.

GÖRSELLER: https://photos.app.goo.gl/kEJTQY2oZ8X7eJK37

4 comments

  1. Sevgili Danyal,
    Yine bir kilometre taşı, ayak izlerin bizleri bu güzel ortamın kokusunu getirdi. Bir an Belçika Löven deki Kütüphane meydanındaki kahveyi hatırladım. Enteresan Değişik bir havası, Bir kokusu var Böyle yerlerin, Eskiden Afyondaki Çarşı içi İkbal Lokantasında da aynı havayı koklardım, yada Beyoğlu’ndaki Pastanelerde. Sevgili Anadolu Rum dostlarımız bu işi iyi yapıyorlar.

    Kilit meselesi ve Bir ailenin işletmesinden çıkması gerçekten acı bir şey. Yakında sahibinin kimler olduğu bilinmez bir kafee zinciri bu güzel ortamı ‘da bir türlü alışamadığım züppeler mekanına çevirir

    Liked by 1 kişi

    • Sevgili Akın, kapısında kilitle karşılaşınca üzülmüştüm. Ruhu olan bir kafeydi. Umarım zincire dahil olmaz, kendi benliğine ve ruhuna kavuşur. Selam ve sevgiler.

      Beğen

  2. Bu güzel Cafe’ye yazık olmuş. Dünyanın neresinde olursa olsun bu tür
    kapanışlara üzülüyorum. Bir zamanlar Ankara’da Kavaklıdere yolunda Tuna Pastanesi vardı.Şık şık hanımlar, kravatlı beyler akşamüstleri oturur, kahvelerini çaylarını içer ,biralarını yudumlarlardı.O günleri özlüyorum

    Liked by 1 kişi

    • Bu gibi yerler kültür aynaları. Bunların kapanması geriye gidişin göstergesi. Umarım, sorun çözülür ve aynı ambiyansla sevenlerine kavuşur. Selamlar.

      Beğen

Yorum bırakın