RAZİYE DEVLET HATUN HANI, KADINHANI

Ankara Üniversitesi Gezginleri olarak, Covid pandemisinden çok sıkılmıştık. Pandeminin gerilemesi üzerine, Beyşehir’e doğru yola çıktık. İlk durağımız Konya’nın Kadınhanı ilçesiydi.

İlçenin tam ortasında yükselen han, bir kervansaray olup, Raziye Devlet Hatun tarafından yaptırılmış. Raziye Devlet Hatun; Yağbasan oğlu Sinanüddin Yusuf’un oğlu Muzafferüddin Mahmut Bey’in kızı ve Danişmentoğullarından bir sultanmış. 13. yüzyılda yaşamış. Türk geleneğine göre, Devlet Hatun olarak adlandırılmış. Hanın kitabesinde, ”Allahım, H.620 yılında bu hanı yaptıran sahibesi olan Mahmut kızı Raziye Hatun’a rahmet eyle” yazılı.

Anadolu’da kervansaraylar ve hanlar; 13. yüzyılda ticaret yollarının üzerlerine inşa edilmiş konaklama yerleridir. Kervansaraylar; Dünya ticaretinde önemli bir yere sahip olan, Çin ve Avrupa arasında çoğunlukla ipekli ürünlerin taşınması nedeniyle ”İpek Yolu” olarak adlandırılan yol üzerinde bulunuyordu. Zaman ve coğrafi şartlara bağlı olarak birden fazla hata sahip İpek Yolu, Anadolu’ya ulaştıktan sonra üç kola ayrılıyordu. Kuzey kolu, Doğu Karadeniz limanlarına, orta kol Batı Karadeniz limanlarına, güney kolu ise Antalya ve Ege limanlarına ulaşıyordu.

Askeri amaçla sınır güvenliğini sağlamak üzere, muhafızların bulunduğu ”ribat” adı verilen yapılar, zamanla ticaret amaçlı yolculuklarda kullanılmaya başlandığında, kervansaraylara örnek olmuş. Kervansaraylar; kale gibi yapılar olup, yolcuların ve kervanların konakladığı yerlerdi. Barış döneminde ticaret, konaklama ve posta hizmetlerinde menzil ve savaş döneminde de askeri amaçlar için derbent (uç boylarındaki küçük kale) olarak kullanılırdı. Kervanlarda, coğrafi bölgelere göre at, katır ve eşek gibi hayvanların da kullanılması ile birlikte, genelde deve kervanlarının yürüyüş hızına göre, 35-40 km. aralıklarla inşa edilirlerdi. Günlük merhale 35-40 km. (7-8 saatlik) idi. Akşam olduğunda kapılar kapanır ve içeriden dışarı çıkılmazdı. Geç vakit gelenler olur ise, içeri alınırlardı. Kervansaraylar vakıf işletmeleri olup, vakfedilen yerlerden elde edilen gelirle harcamalarını karşılarlardı. Gelen her konuk ”Tanrı Misafiri” olarak kabul edilip, üç gün süre ile yeme ve yatma ücretsizdi. Bu mekânlar, insanlara hizmet verdiği gibi, hayvanlara da hizmet verirdi. Genellikle bodrum katları hayvan ahırlarıydı. Ayrıca, nalbant ve semerci ustaları kervan hayvanlarının nal, semer, koşum takımları ve benzeri araç ve gereç eksiklerini tamamlardı.

An ancient caravanserai was a roadside inn where travelers rested in Asia, Middle East or Northern Africa. Illustration published in The Life of Christ by Louise Seymour Houghton (American Tract Society: New York) in 1890. Copyright expired; artwork is in Public Domain. Digitally restored.

Raziye Devlet Hatun hanı; Cizre, Hasankeyf, Bitlis Malatya, Kayseri, Konya ve Isparta’dan Denizli’ye uzanan güney kolun üzerinde, Kadınhanı ilçesinde yer almaktadır. 1223 yılında inşa edilmiş. Dikdörtgen planlı olup, avlu ve çevresindeki kapalı bölümden oluşuyor. Yapımında kesme taş ve moloz taş kullanılmış.

Ayrıca, yakındaki Demiroluk köyü sınırları içinde bulunan Kindyria Roma antik kentinden getirildiğini tahmin ettiğim mezar stelleri, frizler ve mermer parçaları da duvar örgüsü içinde görülüyor.

Han’a, kemerli ama sade bir taç kapıdan giriliyor. Kitabenin altında, sadece, bir sıra geometrik süsleme bulunuyor. Orijinal kapısı yok. yerine demir kapı yerleştirilmiş.

Ancak, kapı kilitliydi ve bekçinin gelip, açmasını bekledik, ama gelen olmadı. Taç kapının tam karşısına düşen duvarın ortasında küçük bir kapı ve bu kapıdan inişi sağlayan çift taraflı bir merdiven yer alıyor.

Bir başka yazıda buluşmak üzere esen kalın, sevgili dostlar.

GÖRSELLER: https://photos.app.goo.gl/n6CQR1VpY6Y87Bnv6

Yorum bırakın